Ugultu gibiydi ilk basta. Kocaman, bos bir ugultu. Bir
seyler duydugun, ama anlamlandiramadigin bir kargasa olur ya, ayni oyle. Nefes
alabiliyordum, ama sanki aldigim nefes cigerlerimi yakiyordu. Her bir nefeste,
biraz daha canim yaniyordu. Sonra zamanla, yerini bos bir sarhosluga birakti.
Etrafimda olanlarin, konusulanlarin farkinda oldugum, ama umurumda olmayan bir
sarhosluk. Gereksiz rahat, fazla umursamaz bir sarhosluk. Her seye gulen, ama
aslinda soylenenlere dikkat bile etmeyen bir kadin oldum zamanla. Daha sonra,
gun gectikce, gunes her aksam yaptigi gibi batip, her sabah yaptigi gibi
dogmaya devam ettikce, bu sarhosluk kendini bir aksamdan kalmaliga birakti.
Iste o zaman anladim gercekten gittigini, gercekten
bittigini. Aciyi o zaman damarlarimda hissettim ben. Ilk gunlerdeki gibi
yataktan bile kalkmami engelleyen bir sey degildi bu sefer, daha derinden, daha
sertti. O kadar uzun zaman olmustu ki, neden aylar once biten bir iliskinin
acisini simdi cekiyorum diye sorduruyordu bana. Fakat farkliydi bu sefer,
gercekten farkliydi. Cunku artik aglamaktan uyuya kalmiyordum, ya da sabahlari,
seni dusunerek uyanmiyordum. Sadece hep oradaydin. Aklimin ucunda bir yerde,
her gulusumun sahte, her mutlulugumun buruk olmasina neden oluyordun. Hayatimi
yasamami engelliyordun. Ilk basta yasadigim sey bir kirik ise, bu kagit
kesigiydi. Kulaga daha basit geliyor degil mi? Oyle degil iste. Cunku kirik
gecer, kaynar, onarilir. Gozle gorulur bir hasar vardir, insanlar cektigin aci
icin sana sempati gosterirler, hatta belki acirlar, fakat her daim yaninda
olurlar; ama elindeki kucuk bir kagit kesigi icin kimse sana iyi olup
olmadigini sormaz, aslinda icten ice, nasil da caninin yandigini gormez,
bilmezler. Kendin de farkedemezsin ki zaten, bir sizi olur ama goremezsin nedenini.
Ayni oyleydi iste, oldurmuyor, surunduruyordu sadece. Hafif hafif yaniyordu
sanki icim, ama hayatimi devam etmemi engelleyecek, insanlarin bana anlayis
gosterecegi, ya da benim bile anlamlandirabilecegim bir sekilde degil. Aciyordu
ama, gercekten aciyordu.
Sonra yavas yavas yerine, yeni bir deri cikmaya basladi bu
kagit kesiginin. Aklimdaki beraber gecen guzel gunlerimizin yerini,
baskalariyla yasadigim baska hatiralar aldi. Arada geliyordun yine de aklima,
sanma ki tamamen unutabildim. Bazen bir aksam ustu ruzgarinda, bazen burnumun
ucuna dusen bir kar tanesinde, bazen de bir Pazar kahvaltisinda, onumde ucusan
martilarda. Fakat bir yerden sonra, uzulmeyerek hatirlamaya basladim seni.
Icimdeki, sana en ihtiyacim oldugu donemde beni yalniz biraktigin icin olan
nefret, bana kattigin tecrubeler icin bir tesekkure donustu. Her gecen gun
biraz daha tesekkur ettim sana, tekrar kendimi bulmami sagladigin icin.
Gunler gecti, aylar, hatta yillar. Farkli farkli bedenlerde
aklima geldin yine, baska iliskilerimdeki kavgalarimda, senden sonra zar zor
onardigim kalbimin bir kac defa daha kirilmasinda. Her seferinde tesekkurle
andim adini, bana, hayatimda kimseye ihtiyacim olmadigini gosterdigin icin.
Simdi, ilk defa, baska bir neden icin tesekkur ediyorum
sana. Hatta belki, ilk defa senin adini, iyi ki ile ayni cumlede kullaniyorum.
Sen iyi ki olmussun, iyi ki sevmisim seni, iyi ki kirmissin kalbimi. Sana da,
senden sonrakilerin hepsine de iyi ki. Sizler olmasaydiniz, ben bugun oldugum
kadin olup, su anda sevdigim adami sevemeyecektim, cunku sizlerden onceki
kadini o da sevemeyecekti. Her birinizin payi cok buyuk, ama senin, ozellikle
senin, ilk askim, masumiyetim, cocuklugum hatta, senin payin cok buyuk. Su anda
kollarinda guvende hissettigim, gulusunde kendimi gordugum, kokusunda aski
hissettigim bir adamla sarilarak uyumamdaki en buyuk pay senin. Cok tesekkur
ederim, iyi ki cikmissin hayatimdan, o zamanlar bana en buyuk acimasizligi
yaptigini dusunurdum; simdi ise bana en buyuk iyiligi yaptigina inaniyorum. Mutlusundur
umarim demiyecegim, cunku ilk defa, gercekten nasil oldugun beni
ilgilendirmiyor. Sadece, umarim, hayatta hakettigin, iyi-kotu, hakettigin ne
varsa yasamissindir.
Irem Akpinar