Tuesday, February 23, 2016

Gece

Parmaklarimi saclarinin arasinda gezdirdim bir sure, hic bir sey dusunmeden, hatta dusunemeden. Baska birinin benzer acilar cektigini gormek, iyi mi, kotu mu sorusu geldi birden aklima. Cunku kendimi oylesine ona, onun yasadiklarina odaklamistim ki, kendi hayatimi goremez, kendi acilarimi hissedemez olmustum. O gunden beri hissettigim her sey, bir anda bana en uzak seyler oluverdiler. O anda farkettim; ben mutsuzluga o kadar alismistim ki, disaridan nasil gozuktugunu unutmustum. Benim icin normal olan aglamakken, gulumsenin birine ne kadar yakistigini goremez olmustum. Gercekten aci ceken birinin, yasadigi herseyin izlerini gozlerinde, dudaklarinda, yuzunde, hatta bedeninde tasidigini unutmustum. O, bana kendimi hatirlatmisti sanki. Cok farkli nedenlerden de olsa, hayatta cok farkli yerlerde olsak da, kendimi hatirlatmisti. Disaridan nasil gozuktugumu bir kez daha gostermisti bana. Unutmak icin cirpindigim her seyi, bir anda gozumun onune koymustu. Acidigim o degil, kendimdim. 

Irem Akpinar

Wednesday, February 3, 2016

Murdum

En beklemedigim anda cikti tekrar karsima. Tam unutmaya baslamisken, tam onunla yapmaya basladigim seyleri, yalniz da yaparken mutlu olmaya baslamisken, her sey yerine yavas yavas oturmaya baslamisken, bir anda her seyi alt ust ederek, tipki ilk gunki gibi beni de, hayatimi da, hayallerimi ve ideallerimi de dagitarak bir anda iki masa uzagimda belirdi. En kirilgan, en savunmasiz animda, gozlerim gozleriyle bulustu.

Sarap icmek gibiydi.. Tadinin guzelliginden, oturdugum yerde sadece hos bir mayhosluk oldugunu dusunurken, ayaga kalktigim anda anlardim aslinda ne kadar cok ictigimi. Farkina varmadan, birden, iki dakika icinde sarhos olmusum gibi hissederdim. Ilk bir kac adimimda yalpalar, “neden bu kadar gittim ya bir anda?” derdim.

Ayni oyleydi iste, hic tahmin etmeden, farkina varmadan, en hazirliksiz animda denk geldi gozlerim en son usulca yaslar akarken gordugum  gozlerine. Gulumsemeye calistim, beceremedim. Yanina gidip bir sey demeliyim diye dusundum, fakat bogazimdaki dugumlerden agzimdan tek bir kelime cikaramayacagimi biliyordum. Uzun zamandan beri ilk defa, hatta neredeyse hayatimda ilk defa, kipirdayamiyor, konusamiyor, heyecani, huznu, aski, aciyi, korkuyu bir arada yasiyordum.

Bir zamanlar her detayini ezbere bildigim yuzune bakarak, onca yasanmisligi unutmadigimi, bize ait olan her seyin hala ozelligini korudugunu onaylarcasina basimi egdim. Uzunca bir sure gozlerini gozlerimden cekmedi. Tam bir sey soylemek istercesine agzini aciyordu ki, sanki bir anda kavga etmekten uyumadigimiz geceleri, birbirimize kurdugumuz cumleleri, hayattaki hic bir sekilde karsiligini gormeden yaptigimiz fedakarliklari hatirlamiscasina gozlerini gozlerimden cekti.

Birden ayaga kalkip, yanima dogru yurudu. “Bir dahakine gulumseyebilmek dilegiyle” dedi, parmaklarini nazikce masada duran elime surerek.


Ve gitti…         

Irem Akpinar