Oylece oturmus, camda suzulen, yaptigimiz hatalari
sildigini, kirlettigimiz ruhlarimizi temizledigini inandigim yagmur damlalarini
izledim. Kucukken yaptigim gibi, birbirleriyle yaristirdim gokyuzunun berrak
gozyaslarini.. Birbirleriyle yarisan yagmur damlalari kadar basit olan
hayatimizi, nasil da boyle karistirdik onu dusundum.. Olumun oldugu bir yerde,
aslinda hepimiz bir yarisin icerisindeyken, camin ucuna gelen sagdaki yagmur
damlasi, seni hatirlatti bana.. Dokunmak istesem de tutamadigim ellerini,
bakmak istesem de goremedigim gozlerini. Hayattaki her sey aslinda bu kadar
kolayken, her seyin bir cozumu varken, nasil da her seferinde kaybedebildik?
Inatla, istikrarla ayaga kalksak da, nasil her seferinde daha cok yara alarak,
daha cok kanayarak, daha cok kirilarak dustuk biz? Sevmeyi mi haketmedik, yoksa
severek sonsuz bir mutsuzluga mi evet dedik? Ask bir gunah, sevmek gercekten
gunah. Bedelini oduyoruz belki de, bu kadar delice sevmenin karsiligini
aliyoruz iste. Ne doya doya opebildik, ne de huzurla sarilabildik; boyle igrenc
bir dunyada, boylesine bitmis bir hayatta, aslina bakarsan biz bence hic
gulmedik de zaten sevgilim.
Irem Akpinar