Thursday, July 20, 2017

Gecti, Bitti, Guzellesti

Ugultu gibiydi ilk basta. Kocaman, bos bir ugultu. Bir seyler duydugun, ama anlamlandiramadigin bir kargasa olur ya, ayni oyle. Nefes alabiliyordum, ama sanki aldigim nefes cigerlerimi yakiyordu. Her bir nefeste, biraz daha canim yaniyordu. Sonra zamanla, yerini bos bir sarhosluga birakti. Etrafimda olanlarin, konusulanlarin farkinda oldugum, ama umurumda olmayan bir sarhosluk. Gereksiz rahat, fazla umursamaz bir sarhosluk. Her seye gulen, ama aslinda soylenenlere dikkat bile etmeyen bir kadin oldum zamanla. Daha sonra, gun gectikce, gunes her aksam yaptigi gibi batip, her sabah yaptigi gibi dogmaya devam ettikce, bu sarhosluk kendini bir aksamdan kalmaliga birakti.

Iste o zaman anladim gercekten gittigini, gercekten bittigini. Aciyi o zaman damarlarimda hissettim ben. Ilk gunlerdeki gibi yataktan bile kalkmami engelleyen bir sey degildi bu sefer, daha derinden, daha sertti. O kadar uzun zaman olmustu ki, neden aylar once biten bir iliskinin acisini simdi cekiyorum diye sorduruyordu bana. Fakat farkliydi bu sefer, gercekten farkliydi. Cunku artik aglamaktan uyuya kalmiyordum, ya da sabahlari, seni dusunerek uyanmiyordum. Sadece hep oradaydin. Aklimin ucunda bir yerde, her gulusumun sahte, her mutlulugumun buruk olmasina neden oluyordun. Hayatimi yasamami engelliyordun. Ilk basta yasadigim sey bir kirik ise, bu kagit kesigiydi. Kulaga daha basit geliyor degil mi? Oyle degil iste. Cunku kirik gecer, kaynar, onarilir. Gozle gorulur bir hasar vardir, insanlar cektigin aci icin sana sempati gosterirler, hatta belki acirlar, fakat her daim yaninda olurlar; ama elindeki kucuk bir kagit kesigi icin kimse sana iyi olup olmadigini sormaz, aslinda icten ice, nasil da caninin yandigini gormez, bilmezler. Kendin de farkedemezsin ki zaten, bir sizi olur ama goremezsin nedenini. Ayni oyleydi iste, oldurmuyor, surunduruyordu sadece. Hafif hafif yaniyordu sanki icim, ama hayatimi devam etmemi engelleyecek, insanlarin bana anlayis gosterecegi, ya da benim bile anlamlandirabilecegim bir sekilde degil. Aciyordu ama, gercekten aciyordu.

Sonra yavas yavas yerine, yeni bir deri cikmaya basladi bu kagit kesiginin. Aklimdaki beraber gecen guzel gunlerimizin yerini, baskalariyla yasadigim baska hatiralar aldi. Arada geliyordun yine de aklima, sanma ki tamamen unutabildim. Bazen bir aksam ustu ruzgarinda, bazen burnumun ucuna dusen bir kar tanesinde, bazen de bir Pazar kahvaltisinda, onumde ucusan martilarda. Fakat bir yerden sonra, uzulmeyerek hatirlamaya basladim seni. Icimdeki, sana en ihtiyacim oldugu donemde beni yalniz biraktigin icin olan nefret, bana kattigin tecrubeler icin bir tesekkure donustu. Her gecen gun biraz daha tesekkur ettim sana, tekrar kendimi bulmami sagladigin icin.

Gunler gecti, aylar, hatta yillar. Farkli farkli bedenlerde aklima geldin yine, baska iliskilerimdeki kavgalarimda, senden sonra zar zor onardigim kalbimin bir kac defa daha kirilmasinda. Her seferinde tesekkurle andim adini, bana, hayatimda kimseye ihtiyacim olmadigini gosterdigin icin.

Simdi, ilk defa, baska bir neden icin tesekkur ediyorum sana. Hatta belki, ilk defa senin adini, iyi ki ile ayni cumlede kullaniyorum. Sen iyi ki olmussun, iyi ki sevmisim seni, iyi ki kirmissin kalbimi. Sana da, senden sonrakilerin hepsine de iyi ki. Sizler olmasaydiniz, ben bugun oldugum kadin olup, su anda sevdigim adami sevemeyecektim, cunku sizlerden onceki kadini o da sevemeyecekti. Her birinizin payi cok buyuk, ama senin, ozellikle senin, ilk askim, masumiyetim, cocuklugum hatta, senin payin cok buyuk. Su anda kollarinda guvende hissettigim, gulusunde kendimi gordugum, kokusunda aski hissettigim bir adamla sarilarak uyumamdaki en buyuk pay senin. Cok tesekkur ederim, iyi ki cikmissin hayatimdan, o zamanlar bana en buyuk acimasizligi yaptigini dusunurdum; simdi ise bana en buyuk iyiligi yaptigina inaniyorum. Mutlusundur umarim demiyecegim, cunku ilk defa, gercekten nasil oldugun beni ilgilendirmiyor. Sadece, umarim, hayatta hakettigin, iyi-kotu, hakettigin ne varsa yasamissindir.

Irem Akpinar

Sunday, July 9, 2017

Mazosist

Bir gun bitecegini bilerek, ucunda cekecegim acilari daha simdiden, en basindan gorerek kendimi sana birakmaya devam etmek sevmek mi gercekten? Ask mi? “Ask” ne demek biz biliyor muyuz ki? Bir hevesle bir seye baslayip, elimize yuzume bulastirarak birbirimizi yok edecegimiz sey gercekten ask mi? Ne olacak biliyor musun? Boyle guzel gidecek bir sure, birbirimizle vakit gecirmek icin butun sorumluluklarimizi bir kenara birakacagiz, herkesi, her seyi hice sayacagiz bir sure. Gun gectikce, birbirimizde kalmalarimiz artacak. Once bir dis fircan olacak banyomda, sonra farkina bile varmadan sana ait bir cekmece. Eskiden kucuk bir tebessume neden olan davranislarimiz, gun gectikce kaslarimizi catmamiza, suratimizi asmamiza neden olacak. Birlikte izledigimiz filmler eskisi kadar komik olmamaya, beraber gecirdigimiz geceler arkamizi donup uyumaktan ibaret olmaya baslayacak. Gun gectikce daha da gec gelmeye baslayacaksin bana, ben ise seni beklemek yerine disari cikmaya. Birbirimizin gulusunu gormek en guzel gunaydinken, sesimizi bile duymak istemeyecegiz. Gecelerimiz uzayacak, sevismelerimiz anlamsizlasacak. Gunun birinde, icimizden biri bu aliskanliktan vazgecmeye hazir olana kadar, her gun biraz daha bitecegiz. Bunu bile bile, bana verecegin zararlari gore gore, daha simdiden bu iliskinin sonunda olusacak ozguvensizliklerimi, hatalarimi, odemem gereken bedelleri gore gore, sana hala elimi uzatiyorum sevgilim. Var misin? Benimle gozyasina da, aci cekmeye de, en onemlisi, kendini de kaybetmeye var misin? 

Irem Akpinar