Tuesday, April 16, 2013

Her Gecen Gun


“Birlikte uyanalim istiyorum ben mesela. Ne bileyim, sabah uyandiginda, belimdeki gamzelere bakip gulumse. Senden erken uyandigimda, sirtindaki bir dogum lekesinin ne kadar guzel oldugunu dusuneyim ben. Sonra sen seni izledigimi romantik bulmak yerine, “insan kahve yapar ya” diye gul. Butun Pazar gununu, sadece film izleyerek gecirelim. Kahvalti hazirlama usendigimizden, misir gevregi yiyelim mesela birlikte. Spora gidelim diye evden cikip, yemek yemeye gidelim. Sogukta usudugumde, ceketinin icine al beni de. Cikarma ama uzerinden, icinde birlikte yurumeye calisalim oyle. Sarhos oldugumda, gel al beni mesela o les bardan. Arabanda giderken, kendi kendine soylen “ben buradayim, niye bunu kendine yapiyorsun” diye. Ben kusarken, saclarimi tut hatta. Sonra da agzimi yikayip, op beni. Ozle beni. Sev. Cok sev. Sevene kadar da, o zamana kadar da delice eglenelim birlikte. Eglenerek, gulerek taniyalim birbirimizi. Her seyi hazmederek, hissederek yasayalim. Ogren beni, benden iyi tani. Tanidikca da sev, asla da birakama. Kokumda kaybet kendini, gozlerimde asik ol. Bedenimi ezberle, opucuklerimle nefes al. Her seyin olayim senin, kaybetmeye korktugun, paylasmaya kiyamadigin, gormedikce yasayamadigin kiz olayim. Her gecen gun, biraz daha senin olayim.”

Irem Akpinar

No comments:

Post a Comment