“Birlikte uyanalim istiyorum ben mesela. Ne bileyim, sabah
uyandiginda, belimdeki gamzelere bakip gulumse. Senden erken uyandigimda,
sirtindaki bir dogum lekesinin ne kadar guzel oldugunu dusuneyim ben. Sonra sen
seni izledigimi romantik bulmak yerine, “insan kahve yapar ya” diye gul. Butun
Pazar gununu, sadece film izleyerek gecirelim. Kahvalti hazirlama
usendigimizden, misir gevregi yiyelim mesela birlikte. Spora gidelim diye evden
cikip, yemek yemeye gidelim. Sogukta usudugumde, ceketinin icine al beni de.
Cikarma ama uzerinden, icinde birlikte yurumeye calisalim oyle. Sarhos
oldugumda, gel al beni mesela o les bardan. Arabanda giderken, kendi kendine
soylen “ben buradayim, niye bunu kendine yapiyorsun” diye. Ben kusarken,
saclarimi tut hatta. Sonra da agzimi yikayip, op beni. Ozle beni. Sev. Cok sev.
Sevene kadar da, o zamana kadar da delice eglenelim birlikte. Eglenerek,
gulerek taniyalim birbirimizi. Her seyi hazmederek, hissederek yasayalim. Ogren
beni, benden iyi tani. Tanidikca da sev, asla da birakama. Kokumda kaybet
kendini, gozlerimde asik ol. Bedenimi ezberle, opucuklerimle nefes al. Her
seyin olayim senin, kaybetmeye korktugun, paylasmaya kiyamadigin, gormedikce
yasayamadigin kiz olayim. Her gecen gun, biraz daha senin olayim.”
Irem Akpinar
No comments:
Post a Comment